Burada bahsettim mi pek hatırlamıyorum ama Vosvoss aşkım var benim hemde sarı üstelik bizim orada cismini bilmediğim birinin sarı vosvosu var bak sen şuna benden habersiz semtimde!
Semt aşikarları gibi oldum biraz sanırsam.. (:
Her neyse şimdi ben gittim yemek tatlı yedim, kahve içtim sonra da kitap aldım sonrada bunu gördüm mutluluk küpüüüü.
Starbuks bence samimi mekan ama tek başınaysanız çok can sıkıcı her anlamda can sıkıcı ki yalnızsanız hele
kaçın bence!
Zira toplantılar, sevgililer, hediyeleşmeler o an kitaba gömülmek istesen gömülemezsin.
Efendimiz ve Aişe annemiz yeryüzünün en saadetli evinde 11 yemenli kadının hikayesini anlatır Aişe,
Bu kadınlar bir araya gelmiş kocalarının hallerini anlatıyorlar ama önce söz verirler hiç bir şey gizlemeyecekleri hususunda.
*Ve birinci kadın başlar;
Benim kocam yalçın bir dağın başında ki zayıf bir deve gibidir kolay değil ki çıkılsın semiz değil ki götürülsün sert mizaçlı huysuz gururlunun biri.
*İkinci kadın;
Ben kocamın kötü huylarını anlatmak istemem korkarım eğer anlatmaya başlarsam büyük küçük herşeyini söyleyip geriye hiç birşey bırakmamam gerekir buda kolay değil vakit yetmez.
*Üçüncü kadın;
Benim kocamın boyu uzun ama aklı kısa konuşursam boşanırım konuşmazsam muallakta kalırım.
*Dördüncü kadın;
Benim kocama tihama gecesi gibidir ne soğuktur ne sıcak ne korkulur ne usanılır.
*Beşinci kadın;
Kocam içeri girince pars dışarı çıkınca aslan gibidir bana bıraktığı ev işlerinden hesap sormaz.
*Altıncı kadın;
Benim kocam yedimi üst üste katlayıp yer çok yer içtimi sömürür yiyip içmekten başka bir şey düşünmez.
*Yedinci kadın;
Benim kocamın işi sadece beni dövmektir başımı yarar vücudumu yaralar bunları yapmak için eline ne geçerse kullanır.
*Sekizinci kadın;
Kocam tavşana benzer güzel kokulu bitki gibi hoş kokar.
*Dokuzuncu kadın;
Benim kocam boylu posludur evi rahattır ocağının külü boldur evi meclis bir adamdır misafiri boldur.
*Onuncu kadın;
Benim kocam maliktir aklınıza gelen her hayırlı işe maliktir onun çok devesi vardır develer kesilmek üzere bekletilir.
*Sıra onbirinci kadında! Söz Ümmü Zer'de;
Kocam Ebu Zer'di ama ne Ebu Zer,
Ebu Zer beni şıp denen bir dağın yamacında bir miktar davarla geçinen bir ailenin kızı olarak gördü. Kulaklarımı ziynetler ile doldurdu beni hoşnut etti.
Kendimi bahtiyar ve yüce bildim,
Beni atları kişneyen develeri böğüren,
Ekinleri sürülüp daneleri harmanlanan
Müreffe ve mesut bir cemiyete getirdi.
Ben onun yanında söz sahibi idim,
Hiç azarlanmadım.
Akşam yatar sabah kadar uyurdum
Doya doya süt içerdim
Bir gün Ebu Zer evden çıktı
Her tarafta süt tulumları ''yağ çıkarılmak üzere çalkalanıyordu''
Yolda bir kadına rastlar
Kocam bu kadını sevmiş olacak ki beni bıraktı.
Onunla evlendi
Ondan sonra bende bir başkasıyla evlendim
Oda iyi bir adamdı
Bu kocam da bana Ey Ümmü Zer ye iç yakınlarına ihsanda bulun derdi.
Buna rağmen ben ikinci kocamın bana verdiklerini toplasam Ebu Zer'in en küçük kabını doldurmaz!
Bunun üzerine Efendimiz Aişe annemize gülümseyerek;
Ey Aişe ben sana Ebu Zer'in Ümmü Zer'e nispeti gibiyim şu farkla ki Ebu Zer Ümmü Zer'i boşadı,
ben seni boşamayacağım.
Biz beraber yaşayacağız.
Aişe annemiz Ya Resulullah dedi
Beni nasıl seviyorsunuz?
Efendimiz yine tebessüm ile İlk gün ki gibi, kördüğüm gibi.
**Ben bu şiiri çok severim öyle ki bugün bize köyden gelen yoğurt küpünün yağını çıkartmak için çalkaladığımda aklıma düştü.
Akbank sağolsun her yıl olduğu gibi bu yılda çikolatalarımızı takdim etti,
Öyle ki her yıl çeşit çeşit sunumları ile midemizi gözlerimizi bilhassa fotoğraf makinalarımızı şenlendiriyor,geçen yıl baş tacı yollayan Akbank bu sene Elit'ten çalmış çeşit çeşit damak damak
off öyle böyle değil beyazlar mantarlar bademler miss bu ayol miss!
Kelebekli hediye paketli hii daha nicesi işte gördüğünüz üzere :)
Hemen cancağızıma kahve yaptım enfes çikolatalarla içip,yeyiverdik.
Önce kelebekliyi yedim malum ömrü bir gün :) ehuhehe
Tarif çok basit olduğu için tarif defterime malzemeler dışında hazırlanış vs. yazmıyorum
kolay şeyleri yada rahat yapabildiğim şeylere gerek duymuyorum!
Tek olay nokta delikcikler oluştuğu zaman çevirmek gerekir.
Bu benim 2. yapışım ve ilk için çok iyi diyemem 2. için de çok iyi diyemem ama ilk seferden iyi olduğu net!
Tavaya yağ koymamam gerekiyormuş bana bunu söylemediler vallahi söylemediler hatta yağ az koy bile dediler..
Annem de Pışık yaptı hemde hemen ardımdan;
Bir nevi hatta direk krep :)
Malzemeler;
3 yumurta
1,5 su bardağı yoğurt
Yarım çay bardağı su
Yarım çay kaşığı karbonat
1 tatlı kaşığı tuz
Aldığı kadar un.
Akışkan bir kıvam olacak katı olursa su ekleyebiliriz.
Her ne kadar sevdiğim çalgı Ney ve Trambone' da olsa keman sesini bilhassa Farid Farjad parçalarının hastasıyım sarı gelini çok güzel çalmış ilk dinlediğim de çok hoşuma gitmişti taa ki bunu dinleyene kadar o kadar hoş ki dinledikçe dinlersin ve ablam 3 yıldan fazladır zil sesi olarak kullanıyor telefonu değişiyor zil sesi değişmiyor buna rağmen bıkmadan sıkılmadan dinleyebilirsiniz.
Bois- Scar Secret garden ost.
3 yıldan fazladır benim zil sesim arkadaşlarım fantastik-fantezi çağırışımları gibi dese de seviyorum :)
Cuma günü yoğunluktan sadece ayda bir bize vakit ayırabilen aylarca methedilen bir tarih hocasının sohbet-seminerine katıldım. Bu semineri randevu defterine bizzat yazdım kaçırmak istemiyordum bugünü bekledim hep ki bir daha ki ayın tarihini de net aldım.
Kendisi bir tarih öğretmeni kendini tamamen ilime vermiş evlenmeye vakiti olamamış çok hoş bir bayandı.
O kadar sertti ki etkilenmemek mümkün değil.
En kötüsü de herkes resmi giyinmişken rahat spor giyinen bir bizdik!
Herkes bizi süzüyordu çünkü çoğu kuran talebesi ve ferace çarşaf giyinmişlerdi her neyse hocaya döneyim haritasını yanında taşıyor ve adım adım anlatıyor.
Sadece kendisinin dinlenmesini istiyor sohbet sırasında ki başka hiç birşey ile meşgul olamazsın zaten o derece odaklanıyorsun.
Mesela Osmanlı tarihini o kadar güzel anlatıyor ki kendinden utanıyorsun birde sahabeleri.
Bundan fazlasıyla etkilendim!
Selahaddin Eyyubi Kudüs ve Mescid-i Aksa, Haçlıların işgalinde bulunduğu sürede ben nasıl olurda gülebilirim,sevinebilirim, istediğim gibi rahat yemek yer ve hele nasıl gözüme uyku girebilir?! Demiş ve o süreçte tebessüm dahi etmemiş..
Not: Fotoğraf çekmek yasaktı. Uyumsuz görsele aldırmayalım :)
Kim soo hyun özlemiş miydik ben çok özledim hele ki gözyaşlarını o muazzam gözyaşları yok mu çok seviyorum ben oyunculuğunu ya çok sevindim. Malum dizisizlikte güncel dizilere başvuruyoruz.
Türü Romantik komedi, kanal sbs , yayın günü çarşamba, perşembe.
Dizinin konusu; Ufo ile seyahat ederken dünya ya inen Do min joon joseon döneminden yaşayıp günümüze kadar tam 400 yıldır diğer insanlara nazaran daha üstün özelliklere sahip duyu ve hissetme gibi istememesine rağmen duydukları gibi, ve istemediği halde dünya da yaşaması gibi insanları sevmez yakınlaşmaz iş arkadaşlarının adının bile farkında olmayan robot gibi bir uzaylı ama yakışıklı :) Neyse ki kuyruklu yıldız sayesinde 3 ay sonra gezegenine dönebilecek tabi bu süre de aktris olan Chun song yi'ye aşık olur sonrası zaten genel fantastic! Oyuncu Kadrosu;
Oyunculuğunu çok sevdiğimiz Kim soo hyun!
o bir uzaylı (:
Jun ji hyun esas kız, Daisy filminden tanıyabiliriz
kendisi yine sevdiğim bayan oyunculardan dizide man kafa bir oyuncu
şimdilik :)
Yoo in na Greatest love, Secret garden, Quuen in hyuns man gibi
dizilerden tanıyabiliriz 2.kızımız.
!!!SPO!!!
Duymak istemediği sesler duyuyor dedim de ya gece uyuyamadığı için bir odaya iniyor o ne!
Koca bir kütüphane 400 yıllık çeşit çeşit kitap *_*
Bunlar 3 ay sonra gidecek mi yok olmaz inşallah!
Olmasa ne oalcak bana kalcak değil ya :))
*Dizi 2 bölüm yayınlandı ve beğendim dizi de giyimi güzel kadın kim olacak bilmiyorum ve merak ediyorum.
Biliriz ki film ve dizilerde de gerçekte de sanatçılar çok nadir güzel giyinir.
Geçenler de eski mahallemiz de ki markete uğradık bir kaç kuzen, kasa da ki amca sen küçükken bizim markete yuvarlanarak geliyordun yine yuvarlana yuvarlana çıkıp gidiyordun şişmandın!
Kızgınım sana hakim bey..
***
Bunların sebebi ise hastalanıp doktora gittiğimde doktor beyin annemlere çok zayıf bolca yemek yedirin demesiymiş!
Kırgınım sana doktor bey...
Ya da yengem! Mutfağa sokup şişene kadar yediriyormuş :)
**
Babam beni o kadar çok severmiş ki keşke ceketimin cebine sığsada yanımda işe götürsem dermiş.!
Seviyorum seni appuciii!
**
Küçük iken ilk okul 1. sınıfta öğretmenim beni çok severdi annem beni çoğu zaman siyah kancalı lastikle okula yollardı öğretmenim pembe mor renkli çeşit çeşit tokalarla yeniden şaçımı yapıp eve yollardı.
Öğretmenimizin yakın arkadaşı da yan sınıfta öğretmendi,
sınıfına sinirlenip beni çağırırdı Mazlum'u getirin bana misali.
Hiç unutmam aynı öğretmen bir defa bana cipsi kek çikolata zulası yapmıştı :)
***
Çocukluğum da herkesin bizi ikiz gibi gördüğü aramız da 1,5 yaş olan kardeşimle düğün bayram vs vslerimiz de hep ikiz gibi giyinirdik.
Adımı sevmediğim için adımı soran yabancılara değişik isimler söylerdim:)
Arkadaşlarımla saklambaç oynarken eve çıkıp 10 dk sonra camdan ben oynamıyorum derdim.
Çocukken bir kot pantolonumu 3 yıl giyip 2 yılda kapri olarak giymiştim.
***
Babaneme bedavadan yaşıyorsun ha demişim. Ne bilim o kıymetlim..
* En yakın arkadaşım da sözleniyor ya ne ara büyüdük! :'(
Bu diziye karşı çok büyük beklentilerim vardı her ne kadar Lee min hoo sevmesem de dizileri
hep güzel izlenmeye açık olmuştur.
Ve kendisinin tüm dizilerini Faith hariç yarım bırakmadan sıkılmadan izlemişimdir.
Dizilerinin kurgu ve senaryoları hep güzeldi.
Park shin hye'yi de çok seviyorum diyemem.
Lee min hoo bana The Heirs dizisiyle oyunculuğunu geliştirmiş geldi hoşuma gitti oyunculuğu bu dizide
ama yine de pasif geldi rolü bana Kim Tan'ın.
Eğer dizi yorumuma geçersem konuyla tamamen alakasız bir şekilde ilerledi miras temalı dizi ne ara okul hemi de lise dizisine geçiş yaptı orayı da pek şey yapamadım :)
Üstelik LMH defalarca kez liseden mezun olmadı mı ki ?
Cha eun sang en çok Young do ile yakıştı bence LMH ayıp olmasın diye sonunu değiştirmediler
bir ara dizi bu ikili üzerine ilerliyordu :)
Hatta bir kaç LMH fanı yönetmenin amacı ne ki Kim Tan'ı ikinci plana almış! demişlerdi.
Bence dizi bu ikili ile tek bile çok güzel olabilirdi :)
Ya da bu çift ile çok güzel olabilirdi.
Lee min hoo'yu sevmediğimden mi bilmiyorum ya da Woo bin'i yeni sevmeye başlayışımdan mıdır nedir
dizi de Woo bin'e dair ne varsa çok hoştu.
Dediğim gibi Woo bin'i bu diziyle sevmeye başladım ve başlarda herkes gömlek giyerken
Young do'nun ceket altına giydiği kazak beni gıcık ediyordu meğer ne çok yakışıyormuş!
Final de bile bulaşık yıkadı ya, bulaşık yıkarken bile çok sevimliydi bence :)
Bu ikiliyi ben çok sevdim.
vs;
Annemle babama böyle bir stüdyo için yalvarıcağım! Kesin kararım :(
Annesine bu kadar geç kavuşması ve final de çok az yer alması beni çok üzdü.
Annesi; İyi misin?
Young do; Hayır (iç ses)
Yine dizide çok hoşuma giden bir diğer isim o kadar tatlı ve pamuk ki
Young do üzülmesin diye mükemmel stüdyosuna Kim Tan Eun Sang giremez afişi yapıyor haha:)
Dizinin gıcık karakteri olup yine en güzel giyinen kızı!
Bilhassa yaka - ceket kombinleri.
Bir de son olarak Choi Jin hyuk var göz ardı edilen sırf onun için izleyeceğim diziyi diyenlere rağmen
çok geri planda odun bir şeydi.
Sadece bir kez bile gülse izlenmeye değerdi.
Ama çok az güldüü :'(
*Dizi izlenebilirdi özellikle Woo bin sevenler tarafından.
*Sanırım Kim Tan ve annesinin kombinlerine de göz atmalıyız!
İşte 2013 kapanışında başlayıp 2014'de final olacak 16 bölümlük yeni başlamış şahane bir dizi
salı pazartesi KBS'de yayınlanan Güney Kore dizisi, başlamakta çok kararsız kaldığım bir diziydi başladım ve henüz 2 bölüm yayınlandı.
Dizinin konusuna geçersek eğer; Başbakan adayı olan Kwon Yul magazin muhabiri Da Jung ile adaylağının yarın açıklanacağını sır gibi tuttukları gecede tanışırlar.
Tesadüfler ardı arkasını bırakmazken bir sabah tüm gazetelerin mansetleri ikilinin görüntülerini süsler ve birden sevgili olduklarını duyururlar.
Ve sonra anlaşmalı evlilik serüveni, aşk maceraları.
Oyuncu Kadrosu;
Lee Beom Soo (Kwon Yul)
Dizi de Başbakan rolünde esas adam.
History of the salaryman dizisinde izleyip çok seveceğinize adım gibi eminim
üstelik bu dizide Yoona ile epey yaş farkına rağmen çok yakışmışlar.
Bu dizide de çok seveceğiz!
Yoona ( Da Jung)
Dizi de magazin muhabiri rolü ile esas kadın.
Henüz 2 bölüm yayınlanmasına rağmen oyunculuğunun çok ilerlediğinini farkedebilirsiniz.
Ben Yoona'yı çok severim ve bu dizi de ki karakterine bayıldım ve giyimine çok daha güzel
kombinlerine şahit olacağız Başbakan karısı olunca tabi :)
Yoon Si Yoon
Başbakanın emrinde çalışan şimdilik hoş 2. adam
şimdilik hoş diyorum çünkü bozacak gibi.
Bir sırrı var ama çıkar kokusu :P
Evlenip sonrada aşık olan çift dizilerine hep bayılmışımdır!
Çok eğlenceli bir diziye benziyor yaş farkı yüzünden çok fazla ön yargı var ama işin tuzu bu bence.
**** İzleyen ve izleyeceklere keyifli seyirler dilerim.****
Doğrusunu söylemek gerekirse ilk kar fotoğrafım bu pekte becerebildiğim söylenemez rüzgar ve soğuktan ellerim dondu, flaşım dondu :)
Flaşıma çok soğuk ve çok sıcakta bişeyler oluyor ondan o gibi zamanlarda pekte fotoğraf çekemiyorum :)
I miss you dizisini beraber izlediğimiz kuzenimle buluştuk ilk kar sonrası
ilk kar yağınca ne yaptın dedi.
Ben fotoğraf çekiyordum o sıra meraklı Melehat olarak peki ya sen ?
Bulaşık yıkıyordum..!
Not: Napim ilk karda ne yapacaksın diye soranım yok ki(dedi):(
Ne duygu seli ama!
Bu benim evim ya da hayalim daha doğrusu her gün penceremi açtığım da karşılaştığım
gözlerimin her seferinde buluştuğu!
Öf bu sabah manzaram buydu evim pek bir şahane hemen resmini çektim tabi İnstagram 'a da attım annem görünce evini de koymuş hemen dedi.
Bu ev hakkında derin düşüncelerim var!
1 yıldan fazladır yapıldı ve hala neden dolmadı bilmiyorum güzelim evin perişan olmasını bakımsız kalmasını istemiyorum sanırım.
Peki karda ne yaparsınız kitap,müzik, uyku vs dışında ?
Benim annem süper içli köfte yapar Malatya usulü :)
Bugün ablamdaydık annem orada bize içli köfte yaptı genelde kızartmayız ama bu kez kızarttık pekte güzel oldu ve ben tam tiryakisiyim ve içli köfteyi sade yemekten yanayım sadelikten kastım yanında ayran bile olmayacak!
Doymalıyım içli köfte ile :)
Böyle de bir tatlı vardı çok lezzetliydi ne olduğunu pek anlamadım köstebeksi birşey ama
Herşey hava çok soğuk diye çok şirin yaşlı bir amcanın kızım içeri de bekliyebilirsin demesiyle başladı. Önce gerçekten mi dedim, o amca da lafı mı olur kızım geç bekle dedi. İçeri girer girmez inanmıyorum bu çok güzel ya harika dedim ve kitaplara dokunmak için yakınlaştığımda onun kitap değil de bir perde olduğunu anladım. Ama hala dokunuyordum elimi çekemedim ya derken içerden biri perdeyi aç kızım bir aç demesin mi o an kalbim küt küt! Kesin öleceğim çünkü gerçek kütüphane var sandım ama yoktu malesef perde çeşitleri vardı ama geri hemen kapattım belki kapatmasam nice gerçekçi perdeler görecektim. Çok hoştu çok. Üstelik Türk ve yabancı karışık kitaplar mevcuttu.
Eminönü benim en sevdiğim yerdir tam bir aşığıyım sanırım ora doğumlu olduğumdan:) Ama alışveriş sonrası
yemek yiyebileceğimiz güzel bir yer hala bulamadık eminim hepsi güzel ve lezzetti yerler ama
geniş ve ferah mekanlar istiyorum!
Eminönü de bu mevcut değil ya oturduğun yer dar ya merdivenleri ya da yemekleri güzel değil.
Bütün gün ki o kalabalık ve yorgunluk sonrası yayılasın geliyor ama o da mümkün değil.
Evim yakın olsa evime gideceğim ama kan şekeri yolda düşer diye de korkuyorum,
Bir daha ne denerim naparım bilmiyorum ama tek isem eğer burayı sevdim ama kalabalıksak eğer balkonu kaplıyoruz ikişer ikişer.
Ben İbrahim Tenekeci'yi çok seviyorum ya!
Öyle böyle değil çok harbi bir adam üstelik bir o kadar naif, Şiirlerini tek başıma sevip tek başıma sahiplenebilirim ama nerde çok sakin ve aynı zamanda çok afilli insanlar tarafından sevildiğine de kalıbımı basarım!
Şiirleri yormayan yumuşak kelimeler kullanan biriyken her mısarasını ayrı ,ayrı sevebilirsiniz.
Bu kitabını çok seviyorum kapağı o kadar sade ve şirin ki bağrıma basabilirim :)
Kahve yanı çok tatlı çok sempatik bir kitap.
Romandan ziyade şiir kitaplarının yanında çikolata vebenzerlerini çok nadir yerim sanırım onlara kıyamıyorum bir de romanlarımı herkes okusun isterken şiir kitaplarımı kimseye vermek istemiyorum sanırım onlara ikiden çok fazla şans veriyorum mesela Soğuk Kahve ve Posta Kutusundaki Mızaka'yı
tekrar tekrar okuyorum.:))
Doyamıyorum :)
Not:Kahve alırken dikkat edin damla sakızlı almayın yanlışlıkla :)
Bir çok yazım da ondan çok fazla bahsetmiş olsam da hala tam olarak bir tanıtım postu olmadığını bloğuma gelen aramalardan farkettim.
Çok fazla anahtar kelime var, yaşını şehrini eşini vs. vs Madem öyle bende Srk'tan bahsedeyim bari dedim.
Shahrukh Khan 2 kasım 1965 yılında Yeni Delhi'de dünyaya gelmiştir. Pakistan asıllı müslüman Peştun bir ailenin 2. çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Bir ablası var, babası avukat Mir Taj Muhammed Khan 1981 yılında kanserden vefat etti. Annesi Fatıma ise şekerden ölmüştür.
Kendisine takılmış lakaplara gelirse başta King Khan olmak üzere 4 lakabı vardır sıralamam gerekirse;
*King Khan
*Srk
*Badshah of bollywood
*The Tom Cruise of İndia.
En sevdiğim ve sık kullandığım Srk ve King Khan'dır ama en yakıştırdığım Kral Khan'dır. Bence şimdi konumunu özetleyen bir lakap.
Bir de Hindistan'ın Tom Cruise'u var. İyi.
Shahrukh Khan Bollywood film endüstrisinin yetiştirdiği en önemli yıldızlardan biridir.
Ve kendisinin 2 yapım firması var.
Evliliğine gelirsek eğer 1991 yılında hindu dinine mensup Gauri Chhibber ile evlenmiştir. Shah müslüman olmasına rağmen eşi hala hindudur ve çocukları iki dinede mensup. Shahrukh bir çok kez çocuklarına dua öğrettiğini vurgulamıştır.
Shahrukh 3 çocuk babası büyüğü erkek ve Aryan, ortancası kız adı Suhaana.
Shahrukh Khan eşi çocukları ve ablasıyla birlikte Mumbai'de yaşıyor.
Shahrukh benim film çekme amacım Hint sinemasını zirveye taşımak! Asla Hollywood'a film çekmem.
Bir çok teklife rağmen Bollywood'da kalmak istiyorum demiştir.
Shahrukh Khan sözler; *Benim ocağım eşim ve çocuklarımın olduğu yerdir. *Sen başkalarının söylediği kadar iyi değilsin,ve başkalarının yapmak istediği kadar kötü biri değilsin. *Ev kalbin olduğu yerdir. *Allah'a üzüntü ve mutluluk için teşekkür ederim,hiç üzgün olmazsan mutluluğun ne demek olduğunu anlayamazsın! *Bir kere yaşar,ölür,ve severiz. *Bence arkadaşlar aileden sonra en önemli kişilerdir,onlara karşı sadık olmalısın, onlar olmasa hayatın anlamı ne olurdu? *Aktörler başardıkları herşeyi kendine minnettar olarak düşünmeye başlarsa tamamen yanlış yapmış olurlar. *Affetmek ve unutmak benim felsefem. *İnsanlık en büyük dindir. *Benim adım Khan ve ben terörist değilim! (hahaha) *Çünkü aşk arkadaşlıktı. *Hindistan da Sinema diş fırçalamak gibidir olmazsa olmaz.
Bir kaç özel bilgi;
*Şaç rengi- Siyah
*Göz rengi-Kahve
*Burcu-Akrep
*kilosu-75
*Hindistan'da bir çok markanın yüzüdür.
*Yaşını hiç göstermez.
Mesela 3 idoits filminin rekorunu bir günde kendi filmiyle kırmıştır. (Sadece bir gün yeaa)
Filmlere gelince çook filmde rol almıştır ama benim şiddetle önereceğim filmleri şunlardır.
*Veer Zaara
*Kuch kuch hota hai
*My name is Khan
*Rab ne bana di jodi
*Jaab tak hai jaan
*Kabhie kushie kabhie gham
*Main hon na
*Paheli
*Kabhie alvida na kehna
*Dil se
*Mohabbetein
*Dil to pagal hai
Ödüllere de giriş yapmıyorum zaman yetmez çünkü :)
ShahRukh'tan bahsettiğim yazılara da değinmiyorum zaten % 20'lik bir kısım.
Geçen yaza kadar feci bir biçim de ekmek takıntısı olan bir insandım. Yani hala öyle rahatça her yerin ekmeğini yiyemiyorum (ama bu biraz düştü) özellikle güvenemediğim yerlerin ekmeğini açlıktan ölmek üzere denilecek durumlarda bile yemediğimi bilirim! Ne ayıp. Sorun bende deyip mütemazileşmeye lüzum yok, zira sorun bende değil! Kahvaltıya davet edildiğim zaman sevimli insancıklar bana özel kendilerine özel ekmek alıyorlar sevimli dedim ama her zaman da bir şikayet içindeler. Oysa ben onların da en güzelini yemelerini istiyorum.. Ondandır babam sağolsun hep farklı ve güzel ekmekler getirir yerken zevk alırsın yemeğin tadını çıkarırsın hoş yemesek daha iyi ama sade bile yenicek kadar lezzettli ekmek varsa eğer yemelisin, sade bile yediğim bir ekmek var sadece İstanbul'da bir fırında akşam 7 de çıkan ekmek aşk yaşıyoruz biz, hatta bazı zamanlar kahvaltı için bile akşamdan aldığımız oluyor :)) Bir de arkadaşımı iş yeri ziyaretinde yediğim çok lezettli sandviç vardı tadı damağımda kaldı her seferinde arayınca o çok lezzetliydi diyorum. Malum oda evlendi barklandı bir daha yeme umudumu da yitirdim gibi gibi. **Evde Sandviç çalışması vol1 :)
Bu ne hız bro adlı postum var benim bu film üzerine evet bu ne hız diye bu adama isyan ediyordum bir yandan da mutlu oluyordum.
Bir filmi sindiremeden diğer filme atlıyor diye yine mi yazsam bu ne hız diye adam yine yeniden çekimlere başlamış.
Öncelikle bu filmi yeni izledim ve anlatmayı düşünmüyorum çünkü Türkiye'de sinemalarda vizyona girecek gideceğim ama yine de dayanamadım izledim
Filmi kısaca özetlersek eğer vurdulu kırdılı bir babanın kızına önceden yalandan sonradan gerçek aşık bir tatlıcı. (dadlucuu)
İyi de tatlı tatlıyı nasıl satsın ?
Bu adam gerçekten tatlıcı, herşey esas oğlanın yanlış değil babanesi yüzünden birazdan ineceği trene binmesiyle başlıyor. Biniyor /inemiyor.
Yorumuma gelirsek devamlı Hint filmi severlerin çok beğenerek izleyeceği bir film ilk defa izleyenler anlamaz diye bir kaide yok ama genel de Bollywood izleyen bir insan bu filmden çok fazla zevk alacak diğer filmlerinde alıntılar/göndermeler/tanıdık Hint'çe şarkılarla konuşma teknikleri kısaca yeni giriş yapmada izleyenler önce tam Bollywood'u kapsın!
Shahrukh Khan her zaman ki gibi komik,çekici karizmatik ve en son duygusal!