27 Aralık 2013 Cuma

Ebu Zer ama ne Ebu Zer

                        

Efendimiz ve Aişe annemiz yeryüzünün en saadetli evinde 11 yemenli kadının hikayesini anlatır Aişe,
Bu kadınlar bir araya gelmiş kocalarının hallerini anlatıyorlar ama önce söz verirler hiç bir şey gizlemeyecekleri hususunda.
*Ve birinci kadın başlar;
Benim kocam yalçın bir dağın başında ki zayıf bir deve gibidir kolay değil ki çıkılsın semiz değil ki götürülsün sert mizaçlı huysuz gururlunun biri.

*İkinci kadın;
Ben kocamın kötü huylarını anlatmak istemem korkarım eğer anlatmaya başlarsam büyük küçük herşeyini söyleyip geriye hiç birşey bırakmamam gerekir buda kolay değil vakit yetmez.

*Üçüncü kadın;
Benim kocamın boyu uzun ama aklı kısa konuşursam boşanırım konuşmazsam muallakta kalırım.

*Dördüncü kadın;
Benim kocama tihama gecesi gibidir ne soğuktur ne sıcak ne korkulur ne usanılır.

*Beşinci kadın;
Kocam içeri girince pars dışarı çıkınca aslan gibidir bana bıraktığı ev işlerinden hesap sormaz.

*Altıncı kadın;
Benim kocam yedimi üst üste katlayıp yer çok yer içtimi sömürür yiyip içmekten başka bir şey düşünmez.

*Yedinci kadın;
Benim kocamın işi sadece beni dövmektir başımı yarar vücudumu yaralar bunları yapmak için eline ne geçerse kullanır.

*Sekizinci kadın;
Kocam tavşana benzer güzel kokulu bitki gibi hoş kokar.

*Dokuzuncu kadın;
Benim kocam boylu posludur evi rahattır ocağının külü boldur evi meclis bir adamdır misafiri boldur.

*Onuncu kadın;
Benim kocam maliktir aklınıza gelen her hayırlı işe maliktir onun çok devesi vardır develer kesilmek üzere bekletilir.

*Sıra onbirinci kadında! Söz Ümmü Zer'de;
Kocam Ebu Zer'di ama ne Ebu Zer,
 Ebu Zer beni şıp denen bir dağın yamacında bir miktar davarla geçinen bir ailenin kızı olarak gördü. Kulaklarımı ziynetler ile doldurdu beni hoşnut etti.
Kendimi bahtiyar ve yüce bildim,
Beni atları kişneyen develeri böğüren,
Ekinleri sürülüp daneleri harmanlanan
Müreffe ve mesut bir cemiyete getirdi.
Ben onun yanında söz sahibi idim,
Hiç azarlanmadım.
Akşam yatar sabah kadar uyurdum
Doya doya süt içerdim
Bir gün Ebu Zer evden çıktı
Her tarafta süt tulumları ''yağ çıkarılmak üzere çalkalanıyordu''
Yolda bir kadına rastlar
Kocam bu kadını sevmiş olacak ki beni bıraktı.
Onunla evlendi
Ondan sonra bende bir başkasıyla evlendim
Oda iyi bir adamdı
Bu kocam da bana Ey Ümmü Zer ye iç yakınlarına ihsanda bulun derdi.
Buna rağmen ben ikinci kocamın bana verdiklerini toplasam Ebu Zer'in en küçük kabını doldurmaz!

Bunun üzerine Efendimiz Aişe annemize gülümseyerek;
Ey Aişe ben sana Ebu Zer'in Ümmü Zer'e nispeti gibiyim şu farkla ki Ebu Zer Ümmü Zer'i boşadı,
ben seni  boşamayacağım.
Biz beraber yaşayacağız.

Aişe annemiz Ya Resulullah dedi
Beni nasıl seviyorsunuz?
Efendimiz yine tebessüm ile İlk gün ki gibi, kördüğüm gibi.


**Ben bu şiiri çok severim öyle ki bugün bize köyden gelen yoğurt küpünün yağını çıkartmak için çalkaladığımda aklıma düştü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder