7 Ekim 2013 Pazartesi

Kış en sevdiğim şehir.

Hoş geldin :)) Kış geldi ve evet kışı çok seviyorum. Yanlış okumadınız kış en sevdiğim şehir bana göre farklı bir şehre gitmek gibidir kış.
Cam kenarında ki yağmur damlaları, şemsiyeme değen yağmur damlaların sesinden aldığım haz, kar yağdıktan bir kaç gün sonra erimeye başladığın da kara bastığında kıt kıt eden buz parçaları ve rüzgar I Miss You dizisinden izleyenler bilir ''Üzüldüğümden değil rüzgardan ağlıyorum''. Gibisi bir replik vardı ve ben rüzgarda durmayı seviyorum sert sert çarpan rüzgarında hastasıyım sebepsiz ağlamak acıtmazmış canı.. Tadını çıkarıyorum ve üşümek çok seviyorum hava o kadar soğuk ki İstanbul'da petekleri yaktığımıza üzüldüm açıkcası üşüyerek uyumaktan haz alıyorum yorganı bir köşeye toplanan açayım derken yorganla beraber yataktan düşen biriyim hemen hemen her gece hafif de değilim ki sorun yatağın ortası değil de köşesin de yatıyor olmam sanırım neyse! (: Çorap'tan nefret ederim ben genel de giymeye gayret ederim ne olmuş Yoochun'da sevmiyor zaten biz Yoochun ile bir elmanın ayrı düşmüş iki yarım parçasıyız cidden o kadar benzer yanımız var ki tamam aşık olmasaydık kardeş olsaydık ne olurdu abim de olmasaymış kardeşim olsaymış tamam benden ufak olsaymış daha sonra detaylı post yapmak istiyorum bu konuyu . :)

(Uygun foto bulamayınca artık açık hava düğünler bitsin adlı fotoyu koyayım dedim)


                      Kışın gelişini kutladığım günlerden yalnızca birisi arz ederim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder